Diş bulguru, ülkemizde bebeğin dişinin çıkmasından sonra yapılan geleneksel bir yemektir. Diş buğdayı ve diş hediği olarak da bilinir. Eskiden birkaç eş dostun toplanmasıyla yapılan diş bulguru, günümüzde partiler haline gelmiştir. Genel olarak bebeğin ilk dişinin çıkmasından sonra yapılır. Diş bulguru, aslında çok eskiden Anadolu kültürümüzde yer almasına rağmen, yabancı kültürlerden harmanlandığı söylenmektedir. Malatya yöresinde buğdaya “Hedik” denildiği için, aynı zamanda diş hediği de denilir.

Diş bulguru geleneği şu şekildedir: İlk diş çıktıktan sonra diş bulguru için eş dost toplanır. Tabi çağırılan kişilerin dişlerinin güzel olmasına özen gösterilir. Odanın ortasına bir örtü serilir ve dişi çıkan bebek tepsiye oturtulur. Önce bebeğe; her biri bir mesleği temsil eden eşyalar konur (kuaför için tarak, öğretmen için kalem, doktor için stetoskop gibi) ve bebeğe bir nesne seçtirilir. Daha sonra bebeğin çıkmayan dişi kadar buğday tanesi bebeğin başından aşağı dökülür. İki tane dişi çıkmışsa 30 adet, bir tane dişi çıkmışsa 31 adet buğday dökülür. Bunun nedeni dişlerinin buğday gibi düzgün ve güzel çıkmasıdır. Daha sonra diş bulguru tamamlanmak üzere bebek tepsiden kaldırılır ve diş buğdayı yapımı başlar. Bunun dışında geleneklerimize göre bebeğinin dişinin çıktığını ilk fark eden kişi bebeğe bir hediye alır ve bu hediye genelde kıyafet olur.

Diş bulguru yapılırken ilk olarak buğdayı derin bir tencereye alıp üstünü kapatacak kadar su ekliyoruz. Daha sonra buğday yumuşayıncaya kadar pişirelim. Ancak buğdayımız çok pişirmeden hafif dişe gelecek şekilde olmalıdır. Buğdayımız pişince tencerede olan fazla su varsa süzüyoruz. Daha önceden haşlamış olduğumuz nohutlarımızı tencereye ekliyoruz ve ikisini güzelce karıştırıyoruz. Servis yapana kadar tenceremizin ağzını kapalı tutuyoruz ki ılık kalsın diye. Ilık servis yapmak makbuldür. Servis yaparken şık tabakları seçmeyi tercih etmeliyiz. Sunuma hazır hale gelen buğday tabaklara konulduktan sonra üzeri şeker ve çerezlerle süslenir.

Afiyet olsun.